Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: İspat ettim şimdi söyle bakalım 'alçak' kim?

CHP Lideri Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eniştesi Ziya İlgen, dünürü Osman Ketenci, eski Özel Kalem Müdürü Mustafa Gündoğan, oğlu Ahmet Burak Erdoğan ve kardeşi Mustafa Erdoğan'a ait olduğunu iddia ettiği yurt dışına yüklü para transferlerini gösteren bazı swift mesajlarını ve banka dekontlarını göstererek, 'Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın' dedi.

CHP Lİderi Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda 'Suriyelilere 30 milyar dolar harcadık' sözlerinin altını çizerek 'Sordum. Bunu da cevaplamadı hala. Tekrar soruyorum. Sevgili Erdoğan, bu 30 milyar doları kimin için, nerede, ne zaman harcadın? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı, hukuku var. O da benim gibi adalet istiyor. 80 milyon adalet istiyor. Adalet için konuşacaksın. Nereye gitti bu para?' ifadelerini kullandı.



NE OLMUŞTU?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta salı günü partisinin grup toplantısında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili iddialarda bulunmuş ve “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün, yurt dışında, vergi cennetinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor muydun? Sen misin yerli ve milli, ben miyim yerli ve milli? Bunun cevabını bekliyorum” demişti.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu iddialara yönelik “Bunu ispatla. İspatlayamadığın takdirde siyaseti bırakman lazım. İspatlarsan, ben hem siyaseti, hem cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım...' diyerek rest çekmişti.
Erdoğan partisinin bugünkü grup toplantısında da Kılıçdaroğlu'nun iddialarına değinerek, “Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmiş konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Kendine bir yerlerden bir şey gönderiliyor. Benim yurt dışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok.’ diyerek meydan okumaya devam etmişti.

Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup konuşmasının ilgili bölümü şöyle:

“SIRA GELDİ KUTUYU AÇMAYA”

'' Şimdi geliyoruz kutuyu açmaya. Çorum’da 17 Kasım 2017’de bir konuşma yaparak Erdoğan'a sorular sordum. 21 Kasım 2017’de bu soruları tekrarladım. Birinci soru da “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun? Yerli ve milli isen cevabını vereceksin” dedim. Aradan süre geçti, tık yok. 'Ya var', 'ya yok' diyeceksin. Sonra gazetelerden bir baktık 'Kılıçdaroğlu'na 1.5 milyon lira dava açtılar' vah vah ne kadar korktum, bilemezsiniz. Açsan ne olur, açmasan ne olur? Sen soruma adam gibi cevap ver, adam gibi. Herhalde beni dinliyordur. Başta bir tavsiyem olsun sevgili Erdoğan'a, yanına bir doktor al yanında olsun.

'NEREYE GİTTİ BU PARA?'

İkinci bir soru daha sormuştum. Sen gittiğin her yerde hatta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 'Suriyelilere 30 milyar dolar para harcadım' dedin. Dile kolay, 30 milyar dolar. Bakıyoruz Suriyelilere çoğu dilenci, garibanlar. Açlıktan öleni var. Sen bu 30 milyar doları nereye harcadın? Ben bilmiyorum. Bakanlar bilmiyor. 550 milletvekili bilmiyor. Sivil Toplum Örgütleri bilmiyor. Peki nereye gitti bu 30 milyar dolar? Gözlerinden öperek tekrar sorayım; sevgili Erdoğan, 30 milyar doları ne zaman, nerede, kimin için harcadın? Nereye gitti bu para?



'HAYSİYETLİ ADAMSAN GEREĞİNİ YAPACAKSIN. NOKTA !'

Balıkesir de çıktı 'İddialarını ispat et' dedi. İspat edelim. Anlaşılan beni tanımıyor. 1 Ağustos 2011 Man Adası Devleti’nde bir şirket kurulur. Küçücük bir ada. Burada bir şirket kurulur. O şirketin kuruluş belgesi de bizde. Hem Türkçesi'nin Noter tasdiki, tasdiki de ben yapmadım tabi onlar yapıyor, hem de o ülkenin tasdiği var. Bu şirket 1-2 Ağustos itibarıyla yönetim kurulu toplantısı yapar. Yönetim kurulu Sıdkı Ayan’dan oluşur. 1 sterlinlik bir şirket. 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş’a devreder. Şimdi Erdoğan'a tekrar soruyorum, Sıdkı Ayan kimdir tanıyor musun? Eminim kim olduğunu benden çok daha iyi biliyorsun. Peki Kasım Öztaş’ı tanıyor musun? Eminin onu da çok yakından tanıyorsun.

Bu şirketin bütün kayıtları bizim elimizde. 'Efendim bu sadece şirket, bu şirkete para gitti mi?' diyeceksinizdir. Evet bu şirkete para gitti. Şimdi açıklıyorum. 15-12-2011 tarihinde Ziya İlgen, enişte 2.5 milyon dolar bu şirkete para gönderiyor. 15-12-2011 tarihinde Mustafa Erdoğan, 2.5 milyon dolar para gönderiyor. 1 sterlinlik şirkete 2.5 milyon dolarlık parayı senin kardeşin niye gönderir? Gariban kefen parası için yüzde 18 vergi öderken, sen 2.5 milyon doları nasıl gönderiyorsun?

26-12-2011 de Ziya İlgen yine 1 milyon 250 bin dolar gönderir. Aynı tarih de Mustafa Erdoğan yine 1 milyon 250 bin dolar para gönderiyor. 27-12-2011 Osman Ketenci, 'dünür' dedim ya 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor. Mustafa Gündoğan 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor, dedim ya eski Özel kalem müdürü bu. 28.12.2011 Mustafa Gündoğan 250 bin dolar. 28.12.2011 Osman Ketenci 1 milyon dolar. 29.12.2011 oğlu Ahmet Burak Erdoğan 1 milyon 450 bin dolar. Daha devamı var. 4 Ocak 2012 oğlu Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 300 bin dolar gönderiyor.

Diyecekler ki 'bunların belgesi var mı?' Bütün bu paraların swift mesajları elimizde. Bu swift mesajı ne demek? Yurt dışına dolar gönderirken bu mesajla gönderiyorsunuz. Hepsinin swift mesajları elimizde.

'Bunlar yetmez, beni tatmin etmez. Bankaların dekontu lazım' dedim. İşte paraları gönderdiğinize dair banka dekontları. (Salonda 'Tayyip istifa sloganları)

Şimdi diyecekler ki 'bu belgeleri falan ajan verdi. Yok sahtedir' şudur, budur. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sadece Türkiye de değil bu parayı yurt dışına gönderdikleri için o şirketlerin de kayıtlarında var. Hiç sağa sola kaçmaya gerek yok. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın. Nokta!

'SEN NE YERLİSİN, NE MİLLİ, GAYRİ MİLLİSİN'

Konya Ereğli’de 40 günlük bebek zatürreden öldü. Aralık ayında camı kırıktı. O bebeğin hakkını savunmak için ben bunları soruyorum. Samsun’da 2.5 aylık Kübra bebek açlıktan öldü. Ben Kübra bebeğin hakkını savunmak için bu soruları soruyorum. Van Gürpınar da bir baba 16 km'lik yolu sırtında çocuğunun cesedi ile yürüdü. Ben onların hakkını savunmak için sana bu soruları soruyorum. (Salonda Hak, Hukuk, Adalet' sloganları)

Devleti yönetenlerin vatandaşlara örnek olması lazım. Vatandaşa 'vergi ver. Vermezsen 3 katı kaçakçılık cezası keserim' diyeceksin, ama kendi çocukları göndereceksin, akrabayı taallûkatını başka adalarda şirket kurduracaksın, Türkiye’den para göndereceksin. Sonra Kayseri’den çıkacaksın, 'dolarları bozdurun. Biz yerliyiz, milliyiz.' diyeceksin. Sen ne yerlisin, ne millisin. Sen gayri millisin.



'İSPAT ETTİM ŞİMDİ SÖYLE BAKALIM 'ALÇAK' KİM?'

Gayri milli bir hükümet tarafından yönetiliyoruz. Bütün AK Partili kardeşlerime sesleniyorum. Benim bir hatam varsa söyleyin, alınmam. Ama yıllar yılı size ahkam keser, din iman edebiyatı yapar, 'vergi verin' der, 'dolarınızı bozdurun' der, 'altınınızı şöyle böyle yapın' der; kendisi alır çocukları ile beraber yurt dışına giderler. Ben bunu söyleyince 'alçaksın' diyorlar. İspat ettim şimdi söyle bakayım 'alçak' kim?

Kadın, musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödeyecek. Kamyon şoförlerini dinledin mi gözünü sevdiğim Erdoğan? Mazottan alınan vergiyi biliyor musun sen? Çiftçinin traktörüne verdiğin mazottan kaç lira KDV, ÖTV alınıyor? Ne kadar gelir vergisi alınıyor, biliyor musun? Onlara gelince sırtlarına yıkıyorsun vergiyi, parayı alıyorsun. Senin çocukların,enişten, dünürün parayı dışarıya götürecek, Kılıçdaroğlu ağzına bant çekip, hiç konuşmayacak diyecekler ki 'Ne kadar güzel muhalefet, hiç konuşmuyor.' Ben bunu yapmam. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.

Umarım sayın Erdoğan’ın yanında doktoru vardır. Sinirlerine hakim oluyordur umarım. Sevgili Erdoğan sen Türkiye’yi yönetemiyorsun, Türkiye'yi felakete sürüklüyorsun. Ben senin bildiğin susan, 'iki tane koltuk verdik oturur, sesini keser' diyen adam değilim. Ben bu milletin evladıyım.

30 MİLYAR DOLARLIK SORU!

Havuz medyasına da seslenmek isterim. En büyük kötülüğü Erdoğan'a siz yapıyorsunuz. Daha belgeleri görmeden hemen 'bu belgeler sahte'. Ne sahtesi kardeşim. Bankadan gidiyor bu paralar. Nereye? Man Adası’na gidiyor.

İkinci soruma da hala bir cevap gelmedi. Sevgili Erdoğan bir daha hatırlatayım. 30 milyar dolar Suriyelilere para harcadığını söylüyorsun. Bu parayı kimin için, nerede, ne zaman harcadın? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı, hukuku var. O da benim gibi adalet istiyor. 80 milyon adalet istiyor. Adalet için konuşacaksın.''


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eliaçık: Kimseye zarar vermeden sen de eğlen helaldir

Diyanet: 9 yaşındaki kadının yanında velisi olmadan da nikahlanması mümkün

Erdoğan'ın Erbakan'a iltifatlarına Nihat Genç'ten sert tepki: Çüş yani yaptıkları ikiyüzlülük, sizde Hoca'yı anacak yüz mü var?